Ülkede başkanlık tartışmaları sürerken çoğu kişinin başkanlık sisteminin avantajlarını ve dezavantajlarını tartışmak yerine, başkanlığa kimlerin karşı olduğuna dikkat çektiklerini görüyorum. Karşı olan gruplar veya kişilerin kötülükleri üzerinden basit bir mantık silsilesi içerisinde:
“Şu gruplar ülkemizin iyiliğini istemiyor. Şu gruplar başkanlığı da istemiyor. Demek ki başkanlık ülkemiz için iyi bir şey.” gibi çıkarımlar yapılıyor. Hatta sosyal medyada bu tarz söylemleri ile halktan insanların çektiği videolar dolaşıyor.
Hepimiz ergenlik döneminden geçtik değil mi? O dönemde hatırlarsınız anne-baba/büyükler ne derse tersini yapma dürtümüz vardı. Onların yapmamızı istediği şeyler bizim faydamıza olsa bile yapasımız gelmez, ya yapmaz, ya da baştan savma yapardık. Hatta eğer dedikleri şeyleri yapmak istiyorsak onların haberi olmadan, gizli gizli yapıp gururumuzu kurtarırdık.
Hah işte sanki ergenlikten tam çıkamamışız hala. Ne istediğimizi “öteki”nin ne istemediğine göre seçiyoruz. Aslında tam olarak ne istediğimiz hakkında bir fikrimiz de yok.
Şöyle örnek vereyim. Mesela babanıza kırgın ve kızgınsınız. Babanız en acilinden bir torun sahibi olmak istiyor. Siz de inadına çocuk yapmıyor ve bireyselliğinizi koruduğunuz, kendi kararınızı aldığınız için gururlanıyorsunuz. İlginç olan, çocuk sahibi olup olmama konusunda çok düşünmemişsiniz bile. Belki de baba faktörü olmasa isteyecektiniz. Sonuç olarak kendi kararınızı verdiğiniz yanılgısına düşüyorsunuz ancak kendi kararınızı verdiğiniz falan yok. Ha babanızın dediğini yapmışsınız, ha demediğini yapmışsınız. Her iki şekilde de referans noktanız babanız, siz değilsiniz! Kendinizi kandırmayın.
İşte aynı bu örnek gibi, olası bir referandumda evet veya hayır, ne diyecekseniz deyin ancak kararı KENDİNİZ verin. Siz siz olun, bir ötekinin seçimi üzerinden kendi seçiminizi yapmayın. Evet, bir ötekinin (belki düşmanın) üzerinden seçim yapmak daha kolay. Çünkü hem otomatik pilotu devreye sokup beyninizi yormamış oluyorsunuz hem de sorumluluk almamış oluyorsunuz. Ancak dört bir yandan tehditlerle çevrelendiğimiz, korku içinde yaşadığımız, yarının ne olacağını öngöremediğimiz, her gün şehit verdiğimiz bu zamanlarda bunu vatanınıza borçlusunuz. Lütfen, sorumluluk alın ve düşünün. Ne istediğinizi, neden istediğinizi, gelecek nesillere nasıl bir ülke bırakmak istediğinizi sorgulayın. Eğer ötekiler, düşmanlar bu konuda nötr olsa neyi seçecek olabileceğinizi düşünün. Nasıl hissettiğinizi farkedin. Düşüncelerinizin gerçeğe ne kadar yakın olduğunu tahayyül etmeye çalışın.
Bunu atalarımıza ve gelecek nesillerimize borçluyuz.