Son zamanlarda medyada çocuk cinayetlerini sıkça duyar olduk. Çocuk cinayetleri son günlerde çoğaldı mı, yoksa medya bu konuyu ön plana çıkarmaya mı karar verdi? Açık konuşayım, bu konuda kamuoyundan gelen tepkiler çok hoş. Keşke birçok konuda böyle mobilize olabilsek. Ancak, insan kendi kendine acaba bir toplum mühendisliği çalışması mı yapılıyor diye sormadan edemiyor. Çocuk cinayetleri üzerinden idam tartışmaları, sonra idam referandumu derken bir bakmışız ülkeye idam gelmiş! Her neyse bu konuya fazla girmeyeceğim.
Adalet ve Hukuk Sistemimize Güveniyor Musunuz?
Bu soruyu özellikle “Adalet ve Hukuk sistemimiz güvenilir mi?” diye sormadım çünkü bu tartışmaya girmek hukukçuların işi, benim değil. Ancak ben gerek danışanlarımdan gerek ise çevremdeki insanlardan ülkedeki hukuk sistemine olan güvensizliği çok net biliyorum. Bu ülkede insanlar konuşmaya veya yazmaya çekiniyor, çocuklarının geleceği için endişeleniyor. Mahkemelik olmaktan korkuyorlar. Haklı iken bile haklarını savunmak için dava açmıyorlar. Eğer idam gelirse, insanlar daha da içine kapanır ve korkarak yaşar. Özellikle son iki senedir insanımızdaki anksiyete ve panik-atak seviyesi oldukça yükselmişken, idam kararı sonrası daha da yükselebilir. Korkanlar bir tarafa, bir de öfke ile radikalleşenler olacaktır.
Yanlış Kişiyi İdam Etme İhtimali
Günümüzde gerçek bilgiye ulaşmak çok zor. Yanlış kişiyi idam etme ihtimalini düşünmek ise fazlasıyla can yakıcı. Bazen birinin masum olduğu yıllar sonra anlaşılıyor. Bazen hiç anlaşılmıyor. Bir kişinin yüzde 0.1 bile masum olma ihtimali varsa, devletimiz onu asarak katil olmuş olmaz mı?! “Vatana ihanet” suçu da idam cezası için konuşulanlar arasında. Ne kadar acı ki, bu ülkede gerek siyasilerin gerek halkın dilinde “vatan haini”, “terörist” gibi kelimeler rahatça dolaşır oldu. Herhangi birinin vatan haini olması an meselesi ve ne yazık ki göreceli. Eğer idam cezası yürürlükte olsaydı şimdiye ne masumlar can vermiş olurdu (Ergenekon davası örneği gibi).
Öldüreni Öldürerek Cezalandırmak
İdamın sadece tecavüzcülere ve cinayet işleyenlere getirildiğini varsayalım. Devlet öldüreni öldürerek cezalandırırsa, devlet aslında yasakladığı davranışı kendisi yapmış olur. Devletin halkına örnek olması gerekir. Devlet eliyle yapılan şiddet, toplum içerisindeki şiddeti de arttıracaktır. Madem devlet adam öldürebiliyor, o zaman çok da kötü bir şey olmamalı diye düşünenler çıkacaktır. Aklıma eski Roma’daki arenalarda yapılan gladyatör oyunları ve öldürülenler karşısında çılgınca alkış tutan insan topluluğu geliyor ve ürperiyorum.
Sağlıklı bir Tartışma Ortamı Yok
Keşke ülkede bir şeye karar verilmeden önce, düzgün tartışma ortamları olsa. Bilim adamları, hukukçular, siyasiler, yazarlar, psikologlar vs. hep beraber tartışsak, gelişsek. Fakat sofistike tartışma ortamları bulmak neredeyse imkânsız. Mesela olayı “İdama karşı çıkan ya tecavüzcüdür ya da teröristtir” diye basite indirgeyince üzerine entelektüel tartışmaya da girilemiyor. Dahası kutuplaşma artıyor.
İdam Cezası Referanduma Götürülmeli mi?
Bence bunu referandumda sunmak doğru değil. Halk şu anda acılı ve öfkeli. Ani bir karar mantıklı olmaz. Halkın sakinleşmesini beklemek, uzun vadeli değişim için önlemler almak gerekiyor. Bu tarz konuları uzmanlara bırakmak en doğrusu. Zaten birçok konu halka sorulmuyor. Mesela, asgari ücret 5000 olsun mu diye bir referandum yapılmıyor. Veya milletvekillerinin maaşlarının ne kadar olacağını halk belirlemiyor.
Peki İdam Cezası İşe Yarar mı?
İşte geldik en yazının en önemli kısmına. Hayır, idam cezası çoğunlukla işe yaramaz. Suçlu olan kişide -eğer önceden planlamadıysa- tecavüz, istismar veya cinayet esnasında çok yoğun bir uyarım olur ve kişi neokorteksini kullanamaz zaten. Yani akıl yürütme yapamaz. Kurbanın ailesi açısından konuşacak olursak, yoğun acı ve öfke durumunda olan “dolaylı kurbanlar” için öncelikle öfkelerini ani bir şekilde çıkarma imkânı doğsa da uzun vadeli olarak suçlunun idamı onları tatmin etmez. Hatta Amerika’da birçok aile ani öfkeyle idam istemesine rağmen sonradan pişmanlığını dile getirmiştir. Kayıplarının hazmedilmesi ve iyileşmeleri için uzun bir süre gerekir. Kısa ve ani bir idam yerine, uzun vadeli kalıcı çözümler onları daha çok tatmin edecektir.
Medeniyetten Uzaklaşma
İdam cezası ile birlikte medeniyetten uzaklaşacağız. Mesela Avrupa Konseyinden çıkmak durumunda kalırız. Tabii çıkalım, uzaklaşalım ne olacak diyebiliriz. Bu da bir tercih meselesidir. Fakat sistemimiz çok sağlam olmadığı için işler kontrolsüz hale gelebilir ve yarın sistemin tuzağına kendimiz düşebiliriz.
Sonuç Olarak
Ülkemizde halkın galeyana gelmesi ve gerilimlerin artmasının ne kadar kolay olduğunu tekrar görmüş olduk. Sakin olursak hem bu çocuk cinayetlerine uzun vadeli çözümler bulur hem de hukuk sistemimizi daha sağlıklı hale getirebiliriz. Ancak hızlı, ani kararlar ve öfkemize yenilmemiz bizleri geriye doğru götürür ve evlatlarımıza da güzel bir gelecek sunma ihtimalimizi yok eder.
Kategoriler:Genel
İdam karşıtı olmamakla birlikte halkın bu haberlerle manipüle edildiğini düşünüyorum.
BeğenBeğen